Makyaj Çantası ile okuldan çıktık, okulun yanındaki avm'ye girip son gün lakırdısı yaptık. Herkes aynı fikirdeydi. Bugün Badem'den Carlos'un numarasını alıp ona mesaj atacaktım. Yaptım da en nihayetinde; numarayı alıp yazdım mesajı. Bekle bekle cevap yok.. Ben bu arada Yunanistan'dan gelen tek dost dediğim o adam ve yazlıktan arkadaşlarla birlikte X barda eğleniyorum. Bu böyle olmayacak dedim Aseton, at bir daha mesaj. Attım. Aradan bir dakika ya geçti ya geçmedi, Carlos arıyordu!! Öyle uygunsuz bir zamanda aradı ki! Barın en dip taraflarındaydım bir, konuşacak cesaretim yoktu iki, hadi açtım diyelim ne söyleyecektim adama derken arama sonlandı.. Yaklaşık bi yarım saat kadar sonra telefonu duymadım ayağına yatıp mesaj attım, iletilmedi. Ertesi gün tekrar attım, e bu da iletilmedi..
Yine Pudra'nın gazına geldim, iyi mi? Bir arkadaşın numarasından saçma sapan bir mesaj attık (Carlos ben olduğumu biliyor.) , Pudra'dan gizli yapıp çaldırdık(Carlos ben olduğumu biliyor.) , benden gizli yapıp çaldırdık (Carlos ben olduğumu biliyor.) ve en sonunda mesaj attım. İletildi. Cevap mı? Tabii ki de vermedi! Bir tane daha atsam mı diyorum. Üf bilmiyorum!
Ya hani ben unutmuştum bunu? İlgilenmiyordum. Eşek gibiydi. Beğenmiyordum. Çok değişkenim yahu, bildiğin gibi değil!
Öyle böyle derken yeni yıla girdik işte. Biz herkese mutlu yıllar dedik de, bu yıl gerçekten umduğumuz kadar mutlu olacak mı ondan emin değilim işte. Sizi bilmem ama, en azından Makyaj Çantası'na biraz daha aşk getirmesini diliyorum 2011.
Hadi bakalım, yaşayıp göreceğiz.
Ps: Evet, çok utanıyorum. O son mesajı atmayacaktım! Fazlasıyla hata yaptım. Hani artık yüze bakma olayını falan geçtim..
Aseton
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder