20 Aralık 2010 Pazartesi

Bir Mesajla Başladı..

Bundan tam bir hafta önce, Hayranım dediğim o adam sosyal paylaşım sitelerinin birinden, arkadaşlık talebi yolladı; evyallaa dedim kabul ettim. Tanımıyorum, kimsin, nesin diye konuştuk iki gün boyunca. Numaramı istedi ardından, verdim ben de. Bu arada numaramı vermeden önce de ders çalışma bahanesiyle evlerine çağırdı beni, gitmeyi götüm yemedi. Telefonl mesaja geçtikten sonra daha bi samimi olmaya başladı bizimki. Geç yazınca bozulmalar, çişini yaparken bile haber vermeler falan. Baktım bi gece, dudaklarımdan, rujumdan, ojemden konuşmaya başladı. Laf lafı açtı, tamam kabul ediyorum açılmasına ben neden oldum, sonunda öpüşmeye getirdik. Adam akıllı öpüşmeyeli bi sene olmuştu lan, boru mu? Tamam bayramda öpüştüm ama çok değil yani accıkk. :)) Neyse biz bu hayranla konuştuk-ettik haftasonu buluşmaya karar verdik. Dün yani, buluştuk.
Herif fotoğraflarda iyi hoştu da, yakından görünce eridim yemin ederim! Nasıl güzel sakallar, dişler, dudaklar, eller, gözler... Ah lanet olsun saçlarını bile sevdim! Ben adamı görünce aptalca bi heycana kapıldım, sorularına cevap verirken ses titriyor falan. Sonra bi kafede oturduk, kahve içtik. Bunun gözler ufaktan dudaklarıma kaymaya başladı, o bakınca ben de baktım tabii. Ve ilk hamle ondan! Tatlı tatlı öpüştük öyle bikaç dakika. Yok,  böyle olmaz dedi kendi kendine. Kalkıp hesabı ödedi elimden tuttu, çıktık. Noldu dedim, eve gidelim dedi ve elimi tuttu! Ya bak gitmeden önce, yok canım öpüşsem bişey hissetmem diyordum ama eridim adam elimi tutunca. Öyle güzel elleri var kiii! Sonra hemen olmaz dedim yürüdük biraz meydanda. Bizimki durur mu, gidelim lütfen fazla bişey olmayacak söz veriyorum falan demeye başladı. Battı balık yan gider Aseton dedim, tuttum elinden. Ve evdeyiz! (Yol paraları dahil her şeyi o ödedi. -benim için önemli ayrıntılar bunlar. hihi:) )
Salonda TV'yi açtı, bi yandan da ufak ufak öpüyoruz birbirimizi. Bunun el önce bacaklarıma kaydı, sonra kendi çekti. Elimden tuttu, odaya geçelim dedi. Salondan odaya giden uzun koridorda öpüşmeye başladık. Odaya yaklaşan duvara dayandık, adam kendinden geçti resmen. Odaya girdik, oturdum yatağa. Belimden tutup yatırdı, üstüme çıktı. O kadar güzel öpüşüyor ki! Gerçi dili işi bozuyordu biraz ama neyse, alışırım :Pp
Bu üstünü çıkarmak için bin bir yol denedi, terledi, yorganı attı yataktan falan. En sonunda dayanamayıp çıkardı üstünü. Kemerini de çıkardı bir güzel, pantolonunun önünü açtı. Böyle böyle öpüştük, yattık, sarıldık tam dört saat boyunca. Bi üç kez falan boşaldı bu, kibar herif(!) üstüme geçmesin diye yüzüstü yattı hep yatağa.
Saat geçti tabii, girip duş aldı o. Aralarda hem sohbet ediyor hem de tartışıyorduk. Öyle çok gülüp eğlendim ki! Benimle yolun yarısını geldi, otobüse bindirdi öyle döndü evine. Alışmam, istemem sanıyordum ama yanılmışım. Alışmadım tabii hemen ama özledim sanki. Gözümü kapattığımda yüzü geliyor gözümün önüne. Nasıl güzel kokusu var...
Bugün Carlos'u gördüm, eşşeğe benziyordu. İğrendim abi, resmen tiksindim yani. Kaplan'la merdivenden inerken bi gülüşler var, kusarsın. Pudra gidip herifin (Kaplan) dudaklarına yapışmak istedi ammmmaa, okuldaydık yeani. :Pp


Ne diyordum? Ben baya baya sevdim bu Hayran ile öpüşmeyi. Bu hafta yine görüşmek istiyorum ama bilmiyorum, emin değilim henüz. Mesajlaşıyoruz yine, kaldığımız yerden devam.. Carlos'la olur mu derseniz, bugünden sonra pek bi isteğim ve umudum kalmadı ne yazık ki. Zaten cuma akşamından Kaplan'a Carlos'la ilgili mesaj atmıştım cevap vermemişti, herif sikine takmıyor işte söylemiştim size!
Bi de şu baş dönmesi ve aptal ders notları olmasa hayat daha bi çekilir olacak sanki, ne dersin?
Ps: Üstümde onlarca fil tepinmiş gibiyim. Her yanım ağrıyor, acıyor!
Aseton

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...