28 Aralık 2010 Salı

Sevişmeden Uyumayalım

Yorgun, yalnız, hasta, mutsuz ve karmakarışık bir haldeyim.. Evet, tam da şuanda bunların hepsini içimde yaşıyorum.. Dilerseniz konunun özünü anlamak için en başa dönelim..
Geçtiğimiz hafta Lipsitck'in doğum günüydü. Günler öncesinden plan yapıp cumartesi günü uygulamaya geçtik. Makyaj Çantası ve çanta dışında kalan ancak neredeyse içindeymiş gibi olan bir arkadaşla beraber caddeye çıktık. Yemek yedik, pasta kestik, bara gidip kafa dağıttık falan.


Tüm bunların sonunda ben, o Hayranım ile buluşacaktım. Makyaj Çantası'ndan en azından Pudra görsün herifi diye, Pudra'yı otobüse bırakma bahanesiyle tanıştırdım. Pudra bu, durur mu? Gıcık arkadaş moduna girip etraftaki yakışıklı erkeklerden, tek gecelik ilişkilerden falan bahsetmeye başladı. Düştü tabii benim Hayranın suratı, sustu konuşmadı. Neyse biz Pudra'yı otobüse bindirdik, cadde boyunca yürümeye başladık. Bu defalarca eve gitmeyi teklif etse de, kabul etmedim. Bi ara sokağa girdik (!) öpüştük falan. Oradan taa, aşağıya kadar indik. Güldük, tartıştık, eğlendik. Tam her şey güzel gidiyor, bu adamla olur belki derken o ağzındaki baklayı çıkardı..  "bu böyle gitmez"den girdi, "sen bana katlanamazsın"la bitirdi konuyu. Artık emindik, aramızda bir şey var ya da yok, tükenmişti.. Onunla da bitmişti.. Ben ilk kez o Yunan'dan sonra birine bağlanabileceğimi düşünmüştüm. Saçma biliyorum, hiç tanımadığım biri için bunları düşünmek.. Biliyorsun bitecek dedik, bitirdik.. Bir daha konuşmama kararı aldık. Ben arada mesaj atar, halini hatrını sorarım dedi. Otobüse bindirirkenki öpücüğünü unutmayacağım sanırım. Gözlerimin içine bakıp, kendine iyi bak dedi... İyi bakacağım dedim kendime, yine yalnız yine tek ve yine sevgiden yoksun, kendime hepinizden daha iyi bakacağım..
O gece arkadaşımda kaldım. Saat üçe kadar mesajlaştık onunla, benim kafa az biraz iyiydi. Zaten içimdeki Carlos da öldü.. Dün, bugün ve bundan sonraki tüm günler için geçerli, bitti içimdeki aşık olma isteği..
Yorgunum ve hastayım.. Hiç kimseyi istemiyorum yanımda. Şarkılar canımı acıtıyor. Nefesim ağır geliyor. Üzgün müyüm? Emin değilim.. Sadece içim karışık ve darmadağın.
Uzun bi ilişkiden savaşla çıkmış, üstelik yenilmiş gibi anlattığımın farkındayım ama hoş değil vedalar, bilirsiniz..

Ps: Yine kendine kaldın Aseton. Hadi onu da geçtim, elindekini tutamama konusunda bu kadar yeteneksiz değildin sen be!


Aseton

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...